İletişim Bilgileri:
Çocuk Kalbi Hakkında Her Türlü Sorularınız İçin Bize Ulaşın:
info@sancareminoglu.com
Telefon: 0555 097 0666
Adres:
Söğütözü Mahallesi 2178. Cadde
Söğüt İş Merkezi,
No:4, Kat :5 Daire:10
PK: 06510 Çankaya/Ankara
Edinsel Kalp Hastalıkları
Çocuklarda edinsel kalp hastalıkları doğuştan kalp hastalıkları kadar sık olmamakla beraber,geniş bir yelpazede çok farklı kategorilerde ve sistemlerde kendini gösterebilmelktedir.Yaş grubuna göre farklı edinsel kalp hastalıkları olmaktadır.
Edinsel kalp hastalıkları dendiğinde Akut romatizmal ateş,ritim bozuklukları,esansiyel hipertansiyon pulmoner hipertansiyon ,senkop,göğüs ağrısı ,kalp yetersizliği, koroner arterleri (Kalbi besleyen damarlar)etkileyen Kawasaki hastalığı,kalbin duvarını oluşturan endokard(iç tabaka),myokard (orta tabaka)ve perikard(dış zar) tabakalarının enfeksiyöz (iltihabi) veya sistemik hastalıklara eşlik eden patolojileri,nedeni belli olmayan kalp kası hastalıkları,vitamin eksikliği elektrolit ve mineral düzensizliğine bağlı kalp hastalıkları,çeşitli organları etkileyen trombüs (pıhtı) ,obesite, Dislipidemi(Kollesterol ve trigliserid yüksekiği),kalp tümörleri akla gelmektedir.Ayrıca kalp cerrahisi sonrası oluşan patolojilerde bu gruba sokulmaktadır.
Yenidoğan döneminde en önemli edinsel kalp hastalığı hipoksi, enfeksiyon ve metabolik nedenlere bağlı myokard hastalıkları ve ritim bozukluğudur.Anestezinin etkisi gözden kaçmamalıdır.
Her yaş grubunda görülen ritim bozukluğu ,çocukluk yaş grubunda giderek artmaya ve önemli bir problem olarak karşımızda durmaktadır.Ritm bozukluğunun farkındalığının artması ve kalp cerrahisi başarısının ve yaşam oranının artmış olması aritmi sıklığının artmasına yol açmıştır.
Akut romatizmal ateş en önemli edinsel kalp hastalığı olup,sıklığı ve ağırlık derecesi eskiye göre değişmeye başlamış olmasına rağmen,hala önemini korumaya devam etmektedir.Gelişmiş ülkelerde oldukça azalmış olup,Ülkemizdeki bu sıklık, bize yakışmayan bir tablo olarak karşımızda durmaktadır.
Edinsel kalp hastalıklarının önemli bir kısmı hem tedavi edile bilmekte, hemde korunabilmektedir. Biraz dikkat, biraz eğitim ve toplumsal taramalar erken tanı ve tedavi imkanlarına olanak sağlar.
Beyin kan akımının azalması sonucu geçici bilinç kaybı olarak tanımlanır. Aileyi en çok endişe ettiren semptomlardan biridir. Acile başvuran hastaların önemli bir kısmını oluşturur. Çocukların % 20’sinde, erişkinlerin % 50’sinde yaşamlarının herhangi bir döneminde senkop geçirme hikayeleri bulunmaktadır.
Normal bir insanda ani ayağa kalkış sırasında venöz dönüş azalmasına bağlı olarak,alt ekstremitelerdekan birikir ve kalbe gelen kan miktarı azalır. Sempatik aktivasyon devreye girerek baş dönmesi ve bayılma (senkop) oluşmaz. Ancak bazı çocuklarda ani ayağa kalkma sırasında sempatik aktivasyon devreye giremeyip parasempatik aktivasyon devreye girerse,hipotansiyon ve bradikardi (düşük nabız) sayesinde baş dönmesi ve senkop gelişir.
Kalbe ait nedenler daha tehlikeli ve risk oranı daha yüksektir ancak daha seyrek görülür. Senkop ile gelen hastalarda kardiyak nedenler mutlaka ekarte edilmelidir. Ritim bozuklukları, yapısal anomaliler, çıkım yolu darlıklarının olmadığı gösterilmelidir. Tanı için iyi bir öykü, fizik muayeneden sonra EKG, EKO, ritim holter, efor, tilt-eğik masa testi gerekebilir. Tedavi değişkendir. Hastaya ve hastalığa göre farklılık gösterebilir.
Çocuk kardiyolojisinin en sık görülen ve aile ve çocuğu en çok tedirgin eden semptomlarından biridir. Hele aile öyküsü ve yakın akrabalarda ani ölüm öyküsü varsa bu endişe daha da belirgin hale gelir.
Çocuklardaki göğüs ağrısının üç karakteristik özelliği bulunmaktadır.
1- Benign iyi huyludur, genellikle iyi seyreder. Kalıcı iz bırakmaz.
2- Tektarlayıcı özelliği vardır. Kısa aralıklarla birkaç kez tekrar eder.
3- Kroniktir, uzun süre devam eder. % 30-35’i üç yıla kadar sürebilir.
Erişkinde akut malign (mortalitesi yüksek) ve yaşamı etkileyen bir tablonun habercisidir. En sık koroner arter hastalığına bağlı gelişir.
Çocuklarda göğüs ağrısının nedenleri erişkinden farklı olup, kalbe ait nedenler en seyrek görülen nedenlerdir. Nedeni belirlenemeyen ve psikolojik nedenler ensık görülen nedenlerdir. Sırasıyla pulmoner (solunum) sistemi hastalıkları, kas iskelet sistemi hastalıkları, gastro intestinal sistemi (mide bağırsak) hastalıkları çocularda en sık görülen göğüs ağrısı nedenleridir. Kalbe ait nedenler entehlikeli olup, en seyrek görülen nedenlerdir. Çocuklardaki tüm göğüs ağrılarının %1-4 ‘ü kalbe ait nedenler oluşturmaktadır.
Tanı için öykü ve fizik muayene en önemli yöntemlerdir. Tetkikler gerektiğinde yapılmalıdır, rutin olarak çok tetkik yapmak pahalı ve gereksiz olabilir.
Tedavide hasta ve aileyi bilgilendirerek rahatlatmak en etkin ve basit tedavi yöntemidir. Alttaki nedene göre tedavi seçenekleri uygulanır.
Kalp atışlarının hissedilmesinin verdiği rahatsızlık hissi olarak tanımlanır.Kalbin çok hızlı attığı veya ekstra atımların olduğu durumlarda hissedilir. Çoğu kişi bunu ifade ederken kalbinin teklediğini yada çok hızlı attığını söyler.
Çarpıntı çoğu zaman taşikardi ile aynı anlamda kullanılsa da bu terimlerin anlamları farklıdır. Taşikardi, kalbin olması gerekenden hızlı atması durumudur. Çarpıntıdan şikayet eden kişilerde en sık neden taşikardi olsa da her çarpıntıda kalbin yüksek hızda çalışması gerekmez. Örneğin normal kalp hızında gelişen ekstra kalp atımları çarpıntı olarak hissedilebilir.
Çarpıntı ile birlikte baş dönmesi, bayılma, göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi başka şikayetler görülüyorsa daha da önem arzedebilir .. Kalp hastalıklarının yanı sıra tiroit bezinin fazla çalışması, kansızlık gibi sağlık sorunları yanında, fiziksel aktivite, stres özellikle sınav stresi,soğuk algınlığı ve öksürük için kullanılan ilaçlar.kafein içeren çay- kahve alımına bağlı çarpıntı olabilir.
Çarpıntı çoğu zaman iyi huylu nedenlere bağlı olabileceği bilinmekle beraber ,ciddi kalp sorunlarına bağlı olabileceği unutulmamalıdır.Hatta ani ölümlere yol açabileceğinden nedenini araştırmak için mutlaka kardiyoloji uzmanına başvurmak gereklidir.
Çocuklarda edinilmiş kalp hastalıklarının içerisinde en önemlisi akut romatizmal ateştir. Halk arasında "kalp romatizması" olarak da bilinir. 5-15 yaş arasında görülür. Geri kalmış ülkelerde sık görülür. Türkiyede de maalesef hala yüksek düzeylerdedir ancak daha hafif olarak seyretmektedir.
Streptokokal tonsillo farenjit sorumludur. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının arttığı sonbahar, kış mevsimlerinde, kalabalık olan okul, yatılı okul ve askeri kışlalarda sıklığı artmaktadır. Geri kalmış ülkelerde sıklığı fazladır. En çok kalp ve eklemi tutar "eklemi yalar kalbi ısırır" tabiri bu hastalık için geçerlidir.
Klinik olarak;
1- Eklemlerde şişlik, kızarıklık, ısı artımı ve ağrı ile giden artrit bulgusu sık görülür.
2-İkinci sıklıkta görüldüğü kabul edilen kalp tutulumu-kardit ekokardiyografi sayesinde sessiz veya hafif seyreden karditlerin saptanmasına olanak verdiği için en az eklem tulumu kadar sık görülebilmektedir.
3-Beyinin extra piramidal tutulumu nedeniyle sidenham korea dediğimiz istemsiz hareketlerle seyreden bir tablodur.
Ekokardiyografinin ilerlemesi ile hafif ve sessiz kalp tutulumu daha erken saptanabilmekte ve tedavi edilebilmektedir.
Kalp romatizmasının tedavisi ve korunması oldukça kolay ve etkilidir. Hele korunma basit,kolay ve etkin bir yöntemdir. Ağır tutulumlarda 6-12 sene arasında kalp amiliyatı gerektirecek klinik tablo gelişebilir.
Hastalıktan korunma çok ucuz olmasına rağmen tedavi özellikle ameliyat oldukça pahalıdır. Bir ameliyat veya girişim ücreti ile 30-40 bin hastanın korunma bedeli sağlanabilir.
Çocukluk çağında hipertansiyon, etiyolojisi ve tedavisi erişkinlerdenfarklı olan,sıklıkla herhangi bir yakınma ve bulguya neden olmayan önemli bir klinik sorundur. Günümüzde çocuk ve adolesanlardada esansiyel hipertansiyon sıklığı giderek artmaktadır.
Esansiyel hipertansiyonu olan çocuk ve adolesanlar genellikle fazla kiloludur. Etiyolojisi yaşla de¤işmekle birlikte, ergenler ve genç erişkinlerde en sık nedeni esansiyel hipertansiyondur.Özellikle vücut kitle indeksi (VKİ) yüksek ve insülin direnci olan çocuklarda ,esansiyel hipertansiyon metabolik sendromun bileşkeni olarak görülebilmektedir.
Normal : sistolik <120 mmHg diyastolik<80 mmHg <90 persentil,Prehipertansiyon : sistolik 120-139 mmHg diyastolik 80-89 mmHg 90-95 persentil,Evre 1 hipertansiyon:sistolik 140-159 mmHg diyastolik 90-99 mmHg 95-99 persentil,Evre 2 hipertansiyon : sistolik >160 mmHg diyastolik > 100 mmHg 99 persemtil+5 mmHg
Alesinde esansiyel hipertansiyon olan çocuklarda hipertansiyon eğilimi yüksektir.Aile fertlerinde birden fazla hipertansiyonu olan çocuklarda yatkınlık daha fazladır.Ayrıca hipertansif ebeveynlerin çocuklarında klinik bulgu oluşmadan kalpte değişiklikler saptanabilir.Ventrikül kitlesindeki artışlar daha belirgin olmak üzere,kalpte bazı fonksiyon bozuklukları olabilir.
Ailesinde hipertansiyon öyküsü olan çocukların, daha erken dönemde klinik ortaya çıkmadan araştırılmaları ve gerekli tedbirlerin alınması gerekebilir.
Ritim Bozukluğu (Disritmi)
Normal sinüs ritminden herhangi bir sapma ve kalp atımlarındaki düzensizlik olarak tanımlanır.Uyarının iletiminde veya üretiminde bozulma şeklinde olmaktadır.Otomatisitede artış veya azalma,tetiklenmiş aktivite nedeniyle Erken vurular, kaçak vurular ,taşiaritmiler (hızlı vurular) veya bradiaritmiler(yavaş vurular)oluşabilir.
Bu uyarıların çıkış yerlerine göre farklı isimler almaktadır.Sinoatriyal düğümden(sağ atriyumun en üst noktası)çıkan uyarılar normal kabul edilmektedir. Ancak sağ sol atriyumlardan( kulakçıklar) ,atriyo ventriküler düğümden(atriyumların tabanı)ve sağ sol ventriküllerden (karıncıklar) çıkan yada çıkamayan uyarılar disritmi yada aritmiye yol açabilir.
Tanı için EKG, ekokardiyografi ,ritim holter, ,efor,loop rekorder(trans telefonik veya modem aracılığıyla EKG gönderme) veya elektrofizyoloji gerekebilir.
Tedavide; ilaç tedavisi yanında,kardiyoversiyon (elektriksel şok) ve son zamanlarda yaygın olarak kullanılan ablasyo (kalbin anormal ileti yollarının çeşitli yöntemlerle ortadan kaldırılması) ile yeni bir çığır açılmış olduğu görülmektedir.
Kardiyomyopati(Kalp Kası Hastalıkları)
Kalp kasının herhangi bir nedenle etkilenmesi sonucu oluşan patolojilerdir.Sistemik hastalıkların bir çoğunda kalp tutulumu olabilir,bunlara sekonder kardiyomyopati denir.Herhangi bir nedeni olmayanlara da primer kardiyomyopati denmektedir.
İster primer ister sekonder olsun kardiyomopatiler genellikle üç kısımda incelenir.
Hipertrofik kardiyomyopati:Özellikle sol ventrikül olaya iştirak eder.Kalp kası kalınlaşmıştır.Bu kalınlaşma ya kansentrik(Bütün duvarları kalınlşmıştır),yada lokalize ve genellikle sol ventrikül çıkış yolunun daralmasına yol açacak kadar kalınlaşma olabilir.Metabolik hastalıklar ve genetik önemli bir yer işgal etmektedir.Kalbin sistolik fonksiyonları normal diyastolik fonksiyonları bozulmuştur.Bu hastalıkta klinik bulgular daha geç ortaya çıkar,çoğunlukla asemptomatiktir.Kalbin kasılması normal kalp yetersizliği hastalığın ileri dönemlerinde ortaya çıkar.Çabuk yorulma,göğüs ağrısı ve senkop (Bayılma) bulguları görülebilir.Ekokardiyografi en önemli tanı yöntemidir.İlaç tedavisi yanında cerrahi tedavi gerekebilir.
Dilate kardiyomyopati:Ventriküllerin genişlemesi ve kalp duvarlarının incelmesi ile karakterize bir durumdur.Öncelikle Kalbin kasılma yeteneği ve sistolik fonksiyonları bozulmuştur.Diyastolik fonksiyonlar daha geç bozulmaktadır.Kalp yetersizliği bulguları ön plandadır.İnfant(Bebeklik ) döneminden itibaren görülebilir.Herhangi bir neden saptanamadığı gibi,enfeksiyonlar , metabolik ve diğer sistemik hastalıklara bağlı olarak çok geniş bir yelpazede nedenler seyredebilir.Anti konjestif tedavi yanında gerekirse kalp nakline kadar sürebilen tedavi yöntemleri uygulanabilir.
Restriktif Kardiyomyopati:Özellikle kalbin diyastolik fonksiyonlarının ve beraberinde sistolik fonksiyonların bozulduğu ağır seyreden nadir bir kalp kası hastalığıdır,İnfiltratif nedenler(Amiloidoz,Sarkoidoz,Hemokromatozis gibi) en önemli kısmı oluşturur.Ağır ve genellikle fatal(Ölümcül) seyreder.Anti konjestif tedavi yanında, nihayet kalp transplantasyonu düşünülebilen yöntemler arasında kabul edilebilir.
Perikardit (Kalp Zarı İltihabı)
Kalbi çevreleyen iki zar vardır.Kalbin sürtünmesini engellemek için çok az miktarda sıvı(10-50 ml) bulunmaktadır.Çeşitli nedenlerle iltihaplanması veya sistemik herhamgi bir nedenle inflamasyonu sonucunda sıvı miktarı artar.
Virüsler,bakteriler,kollajen doku hastalıkları,vaskülitler,troirt hastalıkları radyasyon,kronik böbrek hastalığına bağlı perikardit gelişebilir.
Göğüs ağrısı,ateş,kuru öksürük,çarpıntı,nefes darlığı,halsizlik yorgunluk gibi bulgular olabilir.Bu klinik bulguları yanında fizik muayene ile tanı konulabilir.EKG,kan tetkikleri ve EKO ile kesin tanı konulur.Ancak etyoloji için perikardiyosentez ile bir miktar sıvı alınabilir.
Tedavide anti inflamatuar ajanlar kullanılmaktadır.
Kalp Tamponadı:Kalp zarları arasında aşırı sıvı toplanması sonucu hayati tehdit eden bir tablodur. Kalbe basınç uygular ve kalbin fonksiyonlarını bozarak hayatı tehlikeye sokar.Acilen sıvıyı boşaltarak tedavi etmek mümkündür.
Konstriktif Perikardit:Kalp zarlarının birbirine yapışması ,sertleşmesi ve elastikiyetin kaybolması sonucu ortaya çıkan bir tablodur.Kalbi zırh gibi sardığı için kalbin genişlemesini engelleyerek fonksiyonları bozmaktadır. Radyasyon ve tüberküloz (verem) en önemli nedenleri oluşturmaktadır.
En az 5 gün yüksek ateş, Deri döküntüleri,konjunktivit (gözlerde kanlanma), enantem (boğaz ve ağız mukozasındakızarıklık), ellerde ve ayaklarda şişme ile boyundaki lenf düğümlerinde büyüme ile giden, çocuklarda en sık koroner arterleri tutan bir vaskülit olarak tanımlanmıştır.
Kawasaki Hastalığı olan çocukların yaklaşık %85'i 5 yaşından küçük olup, en sık 18-24 aylık yaş döneminde görülür, yaşı 3 aydan küçük olanlar veya 5 yaş üzeri olan hastalar daha nadirdir, ancak koroner arter anevrizması riskleri artmıştır. Erkeklerde kızlara oranla daha yaygındır.
Her ne kadar Kawasaki hastalığının başlamasını tetikleyecek bir enfeksiyöz kökenden şüphelenilse de nedeni tam olarak açıklanamamıştır. Belirli genetik yatkınlığı olan bireylerde aşırı duyarlılık ,kan damarlarının iltihaplanmasına ve hasarına yol açan bir süreci başlatabilir.
Kalp tutulumu uzun dönemde yol açtığı olası komplikasyonlar dolayısıyla, Kawasaki hastalığının ortaya çıkabileceği en ciddi haldir.Kalpte üfürümler, aritmiler ve ultrason anormallikleri saptanabilir. Kalbin bütün değişik katmanlarında, perikardit (kalbi saran kılıfın iltihabı),miyokardit (kalp kasının iltihabı) ve ayrıca kalp kapakların tutulumu olmak üzere, belli derecelerde iltihaplanma görülebilir. Ancak bu hastalığın başlıca özelliği, koroner arter anevrizmalarının gelişmesidir.
Kalp komplikasyonlarını azaltmak için tanı konulur konulmaz tedaviye başlanmalıdır.Tedavi, yüksek dozda intravenöz immünoglobülin (IVIG) ve aspirinden oluşur.IVIG etkin bir tedavi yöntemi olmasına rağmen yanıt vermeyen çocuklara başka alternatif tedaviler uygulanabilir.
Günümüzde geçerli mevcut tedavinin uygulanması ve akut dönemin sona ermesi ile hastalık iyice kontrol altına alındıktan sonra çocuğun sağlıklı akranlarının katıldığı faaliyetlerin tümüne katılmakta,spor yapmasında herhangi bir engel bulunmamaktadır.
Çocuk Kalbi Hakkında Her Türlü Sorularınız İçin Bize Ulaşın:
info@sancareminoglu.com
Telefon: 0555 097 0666
Adres:
Söğütözü Mahallesi 2178. Cadde
Söğüt İş Merkezi,
No:4, Kat :5 Daire:10
PK: 06510 Çankaya/Ankara
AI Website Generator